2 Mart 2014 Pazar

Gerçek Bir Soruşturmadan Kim Korkuyor?


2 Ağustos 2010 Pazartesi



GERÇEK BİR SORUŞTURMADAN KİM KORKUYOR?
Uri Avnery


Eğer gerçek bir soruşturma komisyonu kurulmuş olsaydı (zavallı bir özür yerine) buradaki sorulardan bazıları cevablandırılmış olacaktı:
1. Gazze şeridindeki ablukanın gerçek amacı nedir?
2. Eğer gerekçe şeridin içine silah akışını engellemekse, (orta seviyede bir İsrail süpermarketindeki 12 binden fazla ürünle karşılaştırıldığı zaman) niçin bunlar içinden sadece 100 ürünün geçişine izin veriliyor?
3. Niçin çikolata, oyuncak, kırtasiye, sebze ve meyve çeşitlerinin getirilmesi (ve niçin kişniş değil ama tarçın) yasak?
4. Dökme Kurşun operasyonu sırasında zarar gören veya yıkılan binaların binlercesinin tamiri veya yenilenmesi için inşaat malzemesi ithal edilmesini yasaklayan kararla, onların sığınakların inşası için Hamas’a hizmet edebileceği –bu amaç için yeterince malzeme tüneller yoluyla Gazze şeridine zaten getiriliyor- tartışması arasındaki bağ nedir?
5. Kuşatmanın gerçek amacı, Hamas rejimini devirmek üzere ikna etmek umuduyla, Şerit’de yaşayan 1,5 milyon insanın hayatını cehenneme çevirmek mi?
6. Hamas –beklenenin aksine- ambargonun sürdüğü üç yıl boyunca daha da güçlendi, Hamas’ın devrilmesi ümidi şimdiye dek gerçekleşmediğine göre, hükümetin aklına hiç bu konuda yeni bir fikir geldi mi?
7. Abluka, ele geçirilen İsrail askeri Gilad Shalit’in serbest bırakılması ümidiyle empoze edilmemiş miydi?
8. Eğer öyleyse, ambargonun bu amacı gerçekleştirmeye herhangi bir katkısı yahud bu amaca zarar verici herhangi bir ters etkisi oldu mu?
9. Shalit’e karşılık yüzlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasına dair teklifi Hamas kabul ediyorken, bu değişimi İsrail hükümeti niçin reddediyor?
10. Amerikan Hükümeti’nin, Hamas’ı güçlendirebileceği saiki ile esirlerin değişimini veto ettiği doğru mu?
11. Hükümet kanadında, Oslo anlaşmasında vaad edildiği üzere, silah akışının engellenebileceği bir tarzda Gazze limanının geliştirilmesinin mümkün kılınması ve teşvik edilmesi hakkında herhangi bir tartışma oldu mu?
12. İsrail 2006 yılında Gazze Şeridi’ni kendisinden ayırdığını resmen ilan etmişken ve yine buraya giren gemilerin İsrail’in hükümranlığına tecavüz ettiği iddiasının aksine, Gazze Şeridi hiçbir zaman İsrail’e ilişik olmamışken, İsrail hükümeti Gazze Şeridi’nin karasularının İsrail karasularının bir parçası olduğunu niçin defalarca ilan etti?
13. Niçin Başsavcılık dairesi İsrail’e girmekle herhangi bir ilgisi olmayan barış aktivistlerini İsrail’e yasadışı şekilde girmeyi denerken milletlerarası sularda yakaladığını açıkladı ve onları tutukluluk sürelerinin uzatılması için “İsrail’e yasadışı giriş”le ilgili kanun maddesi altında hakim önüne getirdi?
14. Bu çelişkili iddiaların sorumlusu kim?: İsrail hükümeti bir dakika önce “Kendisini Gazze Şeridi’nden ayırdığını” ve “işgalin yaşandığını ama sona erdiğini” ileri sürüyorken, bir sonraki dakikada Şerid’in karasuları üzerinde hakimiyet iddia ediyor.
15. Soruların filoya saldırı kararı ile alâkası: Ne zaman İsrail istihbarat servisi filonun hazırlandığı bilgisini edindi? (Delil saklanmış olabilir.)
16. Bu konu, Başbakan’a, Savunma Bakanı’na, Kabine’ye, Yedili Komiteye (güvenlik konularından sorumlu), İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Genelkurmay Başkanının dikkatine ne zaman sunuldu? (’’)
17. Yetkililerin ve kurumların mülâhazaları neydi? (’’)
18. Onların her birine hangi istihbarat sunuldu? (’’)
19. Filoyu cebren durdurma kararı ne zaman, kimler tarafından ve nasıl alındı?
20. Kabine sekreteri Tzvi Hauser’in bu eylemin ağır sonuçları konusunda uyarıda bulunduğu ve Filonun Gazze’ye açılmasına izin verilmesi konusunda tavsiyede bulunduğu doğru mu?
21. Ayrıca bu tavsiyede bulunurken diğerleri neredeydi?
22. Dışişleri Bakanı tüm bu tartışmalarda katılımcı mıydı?
23. Eğer öyleyse, Dışişleri Bakanı diğer ülkelerle ve Türkiye ile ilişkilerimizde böyle bir eylemin etkileri konusunda uyarıda bulundu mu?
24. Olay öncesinde Türk Hükümeti İsrail Dışişleri Bakanı’na bu filonun özel bir organizasyon tarafından yapıldığını, Hükümetin kontrolü altında olmadığını ve herhangi bir Türk kanununu çiğnemediğini haber verdi – Dışişleri bakanlığı, şiddete meydan vermeyecek bir anlaşmaya varmak üzere organizasyona yaklaşmaya çalıştı mı?
25. Yük gemisini silahlar için teftiş etmek ve sonrasında yola devam etmesine izin vermek üzere, filonun karasularında durdurulması alternatifi ciddi olarak düşünüldü mü?
26. Eylemin milletlerarası kamuoyundaki etkisi düşünüldü mü?
27. Eylemin Amerika ile ilişkilerimizi nasıl etkileyeceği düşünüldü mü?
28. Bu eylemin aslında Hamas’ı güçlendireceği hesaba katıldı mı?
29. Bu eylemin ablukanın devamını daha zorlaştırdığı hesaba katıldı mı?
30. Eylemin planlanmasına ilişkin sorular: Planlamacıların elinde hangi istihbarat vardı? (Delil saklanmış olabilir.)
31. Türk unsurunun da katılımı sebebiyle, bu aktivist grubunun terkibinin önceki protesto gemilerinden farklı olduğu dikkate alındı mı?
32. Pasif direnişe inanan Avrupalı barış aktivistlerinin aksine, Türk aktivistlerin bir Türk gemisini istila etmeye çalışan askerlere karşı aktif direniş politikası sergileyebileceği hesaba katıldı mı?
33. Donanma botları ile filonun ilerleyişinş engelleme gibi alternatif hareket tarzları düşünüldü mü?
34. Eğer öyleyse, hangi alternatifler dikkate alındı ve niçin reddedildiler?
35. Operasyon planının gerçek sorumlusu kim; İsrail Silahlı Kuvvetler (IDF) Genelkurmay Başkanı veya Deniz Kuvvetleri Komutanı mı?
36. Eğer bu, Deniz Kuvvetleri Komutanı ise; kullanılan metoda kim karar verdi; karar, Genelkurmay Başkanı, Savunma Bakanı ve Başbakan tarafından onaylandı mı?
37. Planlama için sorumluluklar bunlar arasında nasıl bölüştürüldü?
38. Niçin bu saldırı Gazze Şeridi ve İsrail’in karasularının dışında gerçekleştirildi?
39. Bu saldırı niçin karanlıkta gerçekleştirildi?
40. Mavi Marmara gemisinin güvertesi üzerine helikopterlerden askerlerin inmesi fikrine orduda karşı çıkan kimse oldu mu?
41. Müzakereler sırasında, İngilizler için politik bir felaketle sonuçlanan “Exodus 1947” gemisine karşı yapılan İngiliz müdahalesiyle, bu planlanmış operasyon arasındaki benzerliğe dikkat çeken kimse oldu mu?
42. Eylemin kendisine ilişkin sorular: Eğer orada hiçbir şey gizlenmediyse; operasyon boyunca niçin filonun dünya ile tüm bağlantısı kesildi?
43. Bu askerlerin aslında bir tuzağın içine gönderildiğini protesto eden herhangi biri oldu mu?
44. Kabul edilen planın, askerleri birkaç kritik dakika boyunca son derece tehlikeli bir pozisyona sokacağı göz önünde bulunduruldu mu?
45. Askerler tam olarak ne zaman gerçek mermi kullanmaya başladı?
46. Askerlerin hangileri ilk olarak ateş etti?
47. Ateş açmalarının bir kısmı mı yoksa hepsi mi haklıydı?
48. Yolcuların iddia ettiği gibi; güverteye inmeden önce dahi askerlerin ateş etmeye başladığı doğru mu?
49. Ateş edişin, kaptanın ve aktivistlerin geminin teslim olduğunu hoparlörden defalarca anons etmelerine ve beyaz bayrak çekmelerine rağmen devam ettiği doğru mu?
50. Askerlerden kaçmaya çalıştıklarının ve bu yüzden askerlerin hayatlarını tehlikeye atmayacaklarının delili hâlinde, öldürülen dokuz kişiden beşinin arkadan vurulduğu doğru mu?
51. Öldürülen İbrahim Bilgen, 61 yaşında ve 6 çocuk babasıyken ve yine kendi memleketinde belediye başkanı adayıyken niçin terörist olarak tanımlandı?
52. Öldürülen Türk millî tekvando (Kore dövüş sanatları) takımı antrenörü 54 yaşındaki Çetin Topçuoğlu, ki karısı da gemideydi, niçin terörist olarak tanımlandı?
53. Öldürülen 38 yaşındaki gazeteci Cevdet Kılıçlar niçin terörist olarak tanımlandı?
54. Öldürülen, dört çocuk babası Ali Haydar Bengi Kahire’deki el-Ezher üniversitesi edebiyat bölümünden mezunken niçin terörist olarak tanımlandı?
55. Öldürülenlerden, bir kız çocuğu babası 32 yaşındaki Necdet Yıldırım, dört çocuk babası 43 yaşındaki Fahri Yaldız, yedi çocuk babası 47 yaşındaki Cengiz Songur, üç çocuk babası 41 yaşındaki Cengiz Akyüz niçin terörist olarak tanımlandılar?
56. Aktivistlerin bir askerden aldıkları tabancayla onu vurdukları –İsrail ordusu böyle diyor- bir yalan mı, yoksa aslında aktivistlerin tabancayı alıp kullanmadan denize attıkları mı doğru?
57. Jamal Elshayyal (bir İngiliz vatandaşı) tarafından belirtildiği gibi, Türk yaralıların tedavilerinin askerler tarafından üç saat boyunca engellendiği ve bu sırada onların bir kısmının öldüğü doğru mu?
58. Bu gazetecinin ifadelerine göre; elleri arkadan kelepçelenerek diz çökmeye zorlanmış bir şekilde üç saat boyunca yakıcı güneşin altında tutulduğu; tuvalete gitmesine izin verilmediği ve “tuvaletini pantolonuna yapması” söylendiği; 24 saat boyunca elleri kelepçelenmiş vaziyette susuz kaldığı; İngiliz pasaportunun kendisinden alındığı ve geri verilmediği; laptop bilgisayarının, üç cep telefonunun ve 1500 dolar nakit parasının alındığı ve bir daha geri verilmediği doğru mu?
59. İsrail ordusunun 48 saat boyunca yolcuları dünyadan kopardığı ve ordunun hikayesine uymayan herhangi bir bilginin akışını engellemek için gemideki gazetecilerin bütün fotoğraf makinelerine, cep telefonlarına ve filmlerine el koyduğu doğru mu?
60. Entebbe operasyonu örneğinde yahud “Karin A” gemisinin döşemesinde olduğu gibi daha önce bu prosedür uygulanmış mıydı ve operasyon sırasındaki bir fotoğrafla Başbakan veya onun rol yapan yardımcısı Moshe Yaalon’u ayakta tutmak için mi bu prosedür uygulandı?
61. İsrail ordu sözcüsünün tavrına ilişkin sorular: Milletlerarası kamuoyu ve İsrail kamuoyunun gözünde bu saldırıyı haklı çıkarmak amacıyla İsrail ordu sözcüsünün ilk birkaç saat boyunca bir dizi uydurma şey yaydığı doğru mu?
62. İsrail televizyonlarında ilk günden bugüne kadar yüzlerce defa gösterilen birkaç dakikalık ve dikkatlice düzenlenmiş olan klip, saldırının öncesinde ve sonrasında gerçekte neler olup bittiğini saklamak için mi aslında?
63. Hakikat nedir? Aktivistler tarafından yakalanan ve geminin içine götürülen askerler iddia edildiği gibi linç mi ediliyordu yoksa fotoğrafların da apaçık göstediği gibi birçok aktivist tarafından zarar verilmeksizin bir süre çevreleniyor ve bilâhare aktivistlerin arasındaki bir doktor veya sağlık görevlisi tarafından tedavi mi ediliyordu?
64. İHH olarak adlandırılan Sivil Toplum Kuruluşunun [Hükümet Dışı Organizasyon] el-Kaide ile bağlantısı olduğu yönündeki iddiaların delili nedir?
65. Ortada bu iddia için sunulan herhangi bir delil yokken, İHH’nın “terörist organizasyon” olduğu neye dayanılarak defalarca ifade edildi?
66. Bu dernek aslında bir muhalefet partisine daha yakın olduğu halde, niçin Türk Başbakanı Receb Tayyib Erdoğan’ın emriyle hareket ettiği iddia ediliyor?
67. Şayet İHH, İsrail İstihbarat Servisi’nin bildiği terörist bir organizasyon idiyse, niçin operasyonun planlanması sırasında burası hesaba katılmadı?
68. İsrail Hükümeti niçin filoya saldırmadan önce bunu duyurmadı?
69. Aktivistlerden birisinin dönüş yolundaki sözleri, ki o “şehid olmak istediğini” söylüyordu, resmî propagandada niçin olduğu gibi değil de dürüst olmadığı besbelli bir tarzda “öldürmek ve öldürülmek istedim” şeklinde tercüme edildi (“şehid”, bir Hristiyan fedaîsi için de sözkonusu olduğu gibi, Tanrıya olan inancını isbatlamak için hayatını fedâ eden kimsedir)?
70. Türklerin “Auschwitz [Nazi kampına] dönün” diye bağırdığı yalanının kaynağı nedir?
71. Askerlerden en az bir tanesinin silahla vurulduğu ilân edildikten sonra, İsrailli doktorlardan yaralı askerlerin ne tür yaralara sahib olduklarına dair derhal kamuoyunu bilgilendirmeleri niçin istenmedi?
72. Gemide silah olduğuna ve onların denize atılmış olduğuna dair hikayeyi kim uydurdu?
73. İsrail ordu sözcüsü düzenlenen sergide hiçbir şey gösteremedi fakat, gösterilenler dürbün, kan infüzyon aleti, bıçak ve balta, bunun yanında Arab işlemeli hançerler, mutfak bıçakları gibi her gemide olabilecek âletler iken, aktivistlerin beraberinde öldürücü silahlar getirdiği yalanını kim uydurdu?
74. Tüm bu araçlar –herhangi bir aykırı bilginin akışını engelleme ve “teröristler” kelimesini sonu gelmeyen tekrarlarla eşleştirmek- beyin yıkama sayılmaz mı?
75. Soruşturmaya ilişkin sorular: Niçin İsrail hükümeti, onların da kabul edebileceği tarafsız kişilerden oluşmuş milletlerarası bir soruşturmaya katılmayı reddediyor?
76. Niçin Başbakan ve Savunma Bakanı şahid olmaya hazır olduklarını ilan ediyor ama soruları cevablandırmıyor?
77. Bu askerlerin şahidlik etmeye çağırılmaması gerektiği tartışması –önceki soruşturmalarda üst rütbeli subaylar, alt rütbeli subaylar ve erler gerçekten soruşturma konusu olmalarına rağmen- nereden ileri geliyor?
78. Hükümet, İsrail parlamentosu (Knesset) tarafından 1966 yılında kanunlaştırılan Devlet Sorgulama Komisyonu’nu niçin reddediyor? Ki, özellikle bu türdeki komisyonlar Yom Kippur savaşından, Sabra ve Shatila katliamlarından ve el-Aksa’nın deli bir Avustralyalı tarafından yakılmasından, Siyonist lider Chaim Arlosoroff’un öldürülmesinden (hem de gerçekleşmesinden yaklaşık elli yıl sonra), spordaki yolsuzluk soruşturmalarına kadar bu amaç için tâyin edildiği bir gerçekken?
79. Hükümet; üyelerinin Yüksek Mahkeme Başkanı tarafından tâyin edildiği, yapılan hata ve işlenen suçlardan şahsen sorumlu olanları belirlemeye, onları çapraz sorgulamaya veya şahid olarak çağırmaya yetkili bu türden bir komisyon kurmaya korkuyor mu?
80. Niçin sonunda ne yurtdışında ne de İsrail’de herhangi bir güvenilirliği ve müeyyide gücü olan, acınası bir komite tâyinine karar verildi?
Ve sonunda soruların sorusu:
Bizim askerî ve siyasî liderlerimiz neyi saklamaya çalışıyor?

Kaynak: http://desertpeace.wordpress.com/2010/06/12/81-questions-we-will-never-get-answers-to/ (20 Temmuz 2010)

Nigar Gümrükçüoğlu tarafından İngilizce’den tercüme edilmiştir.